9 Temmuz 2013 Salı

Ali Gültiken...


Efendi kişiliğiyle, futbolumuzun ‘beyefendi' futbolcularından biri olarak kabul edilen Ali Gültiken, futbola Bakırköy Yücespor Kulübü'nde başladı. Ardından Beşiktaş Genç Takımı'na geldi, 1984-85 sezonunda A takıma yükseldi.

Orta saha ve forvet elemanı olup, 1 sezon da sağbek mevkiinde oynadı. Beşiktaş'ta 262 lig maçında 91 gol kaydetti. 1987-88'de 38 maçta 30 golle en yüksek performansını gösterirken, gol krallığındaTanju Çolak'ın arkasında ikinci sırayı aldı.

Beşiktaş'ın yenilgisiz şampiyonluğu kazandığı 91-92 sezonunun kader maçında Ali'yi kötü bir sürpriz bekliyordu. 9 Mayıs 1992'de İnönü Stadı'nda oynanan maçta takımı adına bir gol de atan Ali, çok ağır bir sakatlık geçiriyor ve yeşil sahalardan uzak kalıyordu. Bu sakatlığın etkisinden tam olarak kurtulamayan başarılı futbolcu, bir süre daha futbol oynasa da, eski formunu yakalayamıyor ve 27 yaşında Beşiktaş'tan kopmak zorunda kalıyordu.

Siyah-Beyazlı forma ile 5 lig, 3 Kupa, 4 Cumhurbaşkanlığı, 1 Başbakanlık ve 5 TSYD Kupası şampiyonlukları yaşayan, Avrupa Kupaları'nda 2 gol kaydeden Ali Gültiken, Fenerbahçe'ye karşı 7, Galatasaray'a karşı da 9 gol atmayı başardı.

7'si A, 11'i Ümit, 5'i Olimpiyat, 15'i de Genç olmak üzere 38 kez Milli forma giydi. 1995 Temmuz'unda transfer olarak son sezonunda Kayserispor'da oynadı. Beşiktaş- İstanbulspor maçıyla futbol yaşamını noktaladı.

Futbolu bıraktıktan sonra spor yazarlığı ve teknik adamlık yapan Gültiken, Hatayspor'da teknik direktörlük kariyerine başladı. Ardından Mersin İdman Yurdu ve Erzurumspor'u çalıştırdı. İran'ın Pas takımında da Mustafa Denizli'nin yardımcısı olarak görev yaptı

Pascal Nouma...


2000-2001 sezonunda Fransa'nın Lens takımından transfer edilen Pascal Nouma, ilk günden itibaren Beşiktaş tribünlerinin sevgilisi oldu.

2001-2002 sezonu bittiğinde Pascal Nouma artık Siyah-Beyazlı formayı giymiyordu. Ama taraftar O'nu hiç unutmadı. 2002-2003 sezonu başında, Beşiktaş 100. yılını kutlamaya hazırlanırken, bir ilk gerçekleşti ve Pascal Nouma tekrar, 1 yıl sonra Siyah-Beyazlı takımımıza transfer edildi.

Sezonun bitmesine 6 maç kala, gol attığı Fenerbahçe derbisinde yaptığı bir hareket nedeni ile Kulüp ile ilişkisi kesilen Fransız golcü, "Fransa'da doğdu, Beşiktaşlı oldu. Helal olsun sana Pascal Nouma" tezahüratı ile ölümsüzleşti.

Pascal Nouma, Beşiktaş formasıyla toplam 44 maç oynadı, 22 gole imza attı. 14 kez Avrupa Kupası maçlarında görev alan Fransız yıldız, 5 gol kaydetti.

Şeref Görkey...


Bir futbolcu düşünün... Maçta bir gol atıyor ama voleleri meşhur olduğu için seyirci golü beğenmiyor... O da gidip hakeme itiraz ediyor: "Hocam golü saymayın. Top elime çarptı." Kimden mi bahsediyoruz? Elbette ki, Beşiktaş'ın efsane forveti Şeref Görkey'den... Nam-ı diğer Voleci Şeref'ten...

Şeref Görkey, 1913 yılında İstanbul'da doğdu. Annesinin söylediğine göre, yapraklar dökülürken... Çok küçük yaşta Nişantaşı'nda futbola başladı ama yetiştiği yer Beşiktaş Genç Takımı oldu. Kısa sürede yıldızı parlayan Şeref Görkey, 16 yaşında kapısından adımını attığı Beşiktaş'tan bir daha hiç kopmadı.

20 Yıl Boyunca 10 Numara Şeref Görkey, ilk resmi maçını İstanbulspor'a karşı oynadı. Hep 10 numara giydi ve futbolu da 10 numara olarak bıraktı. Görkey, o yılları şöyle anlatıyordu: "Çok iyi bir ekiptik. Benden bir sene sonra 1931'de Hakkı (Baba Hakkı) takıma geldi. Hüsnü Sağman, Hayati, Adnan vardı. Önümüze geleni yenerdik. O zamanlar Beşiktaş'ın taraftarı artmaya başladı. İki-üç bin taraftara top oynamaya başladık. Rakipleri bazen çok eziyorduk. Hakkı bazen yanıma gelip, "Yahu Şeref, Fevzi ile İbrahim'e de söyleyelim de çok atmayalım. Üzülüyor çocuklar" derdi. Üç-dört gol atıp bırakırdık.

Görkey, derbilerin de unutulmaz golcüsüydü. Galatasaray'a 30, Fenerbahçe'ye 13 kez gol atarak, Baba Hakkı'nın ardından derbilere damgasını vurmayı başardı.

3 Golünden Biri Voleyle Görkey, futbol hayatı boyunca attığı toplam 320 golün 99'unu voleyle kaydetti. Hiç penaltıdan golü yoktu. Çünkü duran topların fileye gitmesini gol olarak görmüyordu Şeref Görkey. Meşhur voleleri sorulduğunda da hemen Baba Hakkı'yı anıyordu: "Attığım gollerin çoğunda Hakkı'nın emeği vardır. Baba Hakkı, Şükrü Gülesin gibi topu ayağına lokum misali oturtan arkadaşların varsa, o voleleri sen de atarsın!"

Bir keresinde Fenerbahçe'ye normal bir gol atmış Görkey. Tribünlerden hemen "Sana yakışmadı" şeklinde sitemler yükselmiş. Bunun üzerine Şeref Görkey'le hakem arasında şu diyalog yaşanmış: Şeref Görkey: Hocam bu golü saymayın. Hakem: Neden?
Şeref Görkey: Elime çarptı hocam Hakem: Ben görmedim ve golü verdim. Artık iptal edemem. Hakemi "kandıramayan" Görkey, devre arasında soluğu Baba Hakkı'nın yanında alıyor: "İkinci devre hep havadan isterim topları." İstediği oluyor ve kendisine ilk devrede sitem eden taraftarlardan, muhteşem bir voleyle adeta özür diliyor.

"Briyantinsiz Çıkmam" Futbolcuların yurt dışı maçlarına üçüncü mevkide gittiği, yanlarına beslenme çantası verildiği dönemin futbolcusuydu Şeref Görkey. Büyük yokluklar içinde top koşturmalarına rağmen, Voleci Şeref, kıyafetlerine hep dikkat etmiş. Hiçbir maça, saçına briyantin sürmeden çıkmamış. Belki de bu nedenle, kolejli hayranları hep olmuş. Görkey, işte bu kolejli kızlardan birine, Nükhet Hanım'a kaptırmış gönlünü ve 1940 yılında hayatlarını birleştiren imzayı atmışlar.

22 Şampiyonlukta İmzası Var Beşiktaş futbol tarihinde, 18'i resmi olmak üzere, tam 22 şampiyonlukta imzası olan Görkey, dönemindeki Milli maç azlığından sadece 1 kez A Milli formayı giyebildi. 12 Temmuz 1936 tarihinde Yugoslavya ile oynanan ve 3-3 biten o maçta da, takımın ilk golünü kaydetti. Aralıksız 20 yıl Siyah-Beyaz formamızı giyen Görkey, futbolculuğu bıraktıktan sonra da futboldan kopamadı. Beykoz ve Adalet'in yanı sıra Beşiktaş'ta teknik direktörlük yaptı. 1962 yılında A Milli Takım'da teknik adamlık görevini üstlendi. 1960 yılında da Beşiktaş Divan Kurulu Üyesi olarak, hizmetlerini sürdürdü.

100. Yıl Meşalesini Yaktı Beşiktaşımız İnönü Stadı'nda yapılan 100'üncü Yıl kutlamalarında da efsane forvetimiz Şeref Görkey aramızdaydı. Büyük golcümüz Feyyaz Uçar'ın koluna giren Görkey, sahanın ortasına kadar yürüdü. 100. yıl meşalemizi Görkey ve Uçar birlikte yaktılar. Bu sırada eski açık tribünden 100. yıla doğru gün, saat, dakika ve saniye sayan dev saat sıfırlandı ve yine aynı tribünde 2 kulenin üstüne yerleştirilen meşaleler yandı. Görkey o günü şöyle anlatıyordu: "Bir zamanlar Taksim Stadı vardı. Şimdi Gezi Parkı'nın olduğu yer. Biz maçlarımızı orada yapardık. Kadıköy'deki Papazçayırı gibi. Ben Taksim Stadı'nı dün gibi hatırlıyorum. Zaten o stadda oynayıp da hâlâ yaşayan başka topçu kalmadı. Şeref Stadı'nda da çok maç yaptık. Şimdi orada da Çırağan Oteli var. Ama İnönü'nün yeri ayrı. Biz oraya Dolmabahçe deriz, Mithatpaşa deriz. Şimdi İnönü diyorlar. Ne maçlarımız oldu orada. Futbolu bıraktığım 1950 yılından bu yana hiç ayağım değmemişti İnönü'nün çimlerine. O gün, 100'üncü Yıl kutlamaları için Feyyaz'ın kolunda sahaya girince duyduğum heyecanı anlatamam. Herkes bize bakıyor, seyirciler tribünlerde. Tıpkı eski günlerdeki gibi... Bir an yığılacaktım olduğum yere. Çok heyecanlandım. Hiç böyle bir günüm olmadı. Allah bana bu günleri gösterdiği için çok bahtiyarım."

Tam ismi Jose Maria Gutiérrez Hernández olan Guti Madrid’de doğmuş ve yine Real Madrid alt yapısında 1984 yılında futbola başlamıştır.Guti bütün kariyerini İspanyol devi  Real Madrid’de yapan Guti’nin profesyonel kariyerindeki ilk maçı Sevilla’ya karşı oldu ve ilk sezonunu oynadığı dokuz mücadelede bir gol atarak tamamladı.
Guti, 1997 yılında kariyerine La Liga ve İspanya Süper Kupası ile iki kupa ekledi. O sezon 17 maça çıktı bir gol attı.
Yıldız oyuncu 1999-2000 sezonunda 28 maçta 6 gol attı. 2000-2001 sezonunda ise 14 gol kaydederek kariyerindeki en skorer sezonunu geçirdi.

Kişisel bilgileri
Tam adıJose Maria Gutiérrez Hernández
Doğum tarihi31 Ekim 1976 (1976-10-31) (33 yaşında)
Doğum yeriİspanya Madrid, İspanya
Boyu1,82 m (5 ft 11+12 in)
MevkiiOrta saha
Kulüp bilgileri
Bulunduğu kulüp600px Bianco e Nero con scudo turco.png Beşiktaş JK
Numarası14
Altyapı kariyeri
1984-1996600px Bianco viola reale.png Real Madrid
Profesyonel kariyeri
YılKulüpMaç (gol)
1996-2010
2010-2010
600px Bianco viola reale.png Real Madrid
600px Bianco e Nero con scudo turco.png Beşiktaş JK
3850(45)
00-00(-)
Millî takım kariyeri
1995
1996-1998
1999-2010
İspanya İspanya U-19
İspanya İspanya U-21
İspanya İspanya
00400(1)
00800(1)
01400(3)
Son güncelleme:11 Temmuz 2010
Avrupa 19 Yaş Altı Futbol Şampiyonası
Ülke İspanya İspanya U-18
Erkekler Futbol
Altın1995 YunanistanTakım Müsabakası
Avrupa 21 Yaş Altı Futbol Şampiyonası
Ülke İspanya İspanya U-21
Erkekler Futbol
Altın1998 RomanyaTakım Müsabakası

Guti Kulüp Kariyeri

1999-2000 sezonu Guti 28 maçta 6 gol attı. 2000-2001 sezonunda ise 14 gol atarak kariyerindeki en skorer sezonunu geçirdi. Fernando Morientes sakatlanması sonucu forvet oyuncusu olarak görev Guti toplamda 44 maç ve 19 golle sezonu kapattı.
2002 yılında Real Madrid’in Ronaldo’yu transfer etmesiyle tekrar orta saha ve döndü gol oranı düştüi.
2006-2007 Zinedine Zidane jubiles ile Guti tekrar oyun kurucu olarak görev almaya başladı. Mükemmel ve kısa ara paslarıyla tanınan Guti uzaktan etkili şutları ile tanınmaktadır.
2008 yılından Guti Real Madrid tarihindeki 5000. golünü attı.

Beşiktaş Kariyeri

2010 Siyah beyazlılar Real Madrid’in İspanyol yıldızı Guti ile 1 yılı opsiyonlu 2 yıllık anlaşma sağladı.

Guti Başarıları

  • İspanya La Liga Şampiyonluğu
    • 1996/97 – 600px Bianco viola reale.png Real Madrid
    • 2000/01 – 600px Bianco viola reale.png Real Madrid
    • 2002/03 – 600px Bianco viola reale.png Real Madrid
  • İspanya Süper Kupası Şampiyonluğu
    • 1997 – 600px Bianco viola reale.png Real Madrid
    • 2001 – 600px Bianco viola reale.png Real Madrid
    • 2003 – 600px Bianco viola reale.png Real Madrid
  • UEFA Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu
    • 1997-98 – 600px Bianco viola reale.png Real Madrid
    • 1999-00 – 600px Bianco viola reale.png Real Madrid
    • 2001-02 – 600px Bianco viola reale.png Real Madrid
  • UEFA Süper Kupa Şampiyonluğu
    • 2002 – 600px Bianco viola reale.png Real Madrid
  • Kıtalararası Kupa Şampiyonluğu
    • 1998 – 600px Bianco viola reale.png Real Madrid
    • 2002 – 600px Bianco viola reale.png Real Madrid
  • Avrupa 19 Yaş Altı Futbol Şampiyonası Şampiyonluğu
    • 1995 – İspanya İspanya U-18
  • Avrupa 21 Yaş Altı Futbol Şampiyonası Şampiyonluğu


Ricardo Quaresma...


Ricardo Quaresma, 26 Eylül 1983 tarihinde Portekiz'in Lizbon kentinde dünyaya geldi. Futbola doğduğu şehrin en büyük takımı olan Sporting Lizbon kulübünün altyapısında başladı. 2001 yılında Sporting Lizbon A takımında oynamaya başlayan Quaresma, burada geçirdiği 2 sezonda 68 maça çıkarak 8 gol kaydeti. Buradaki performasıyla Katalan ekibi Barcelona'nın dikkatini çeken Quaresma, 2003 yılında Katalanların kadrosuna dahil oldu. Barcelona macerası bir yıl sürdü, bu süre zarfında 22 maça çıkıp 1 gol kaydetti. 

Barcelona'da geçirdiği kötü sezon sonrası, 2004 yılında ülkesinin Porto takımına transfer oldu ve Jose Mourinho'nun Porto'sunda geçirdiği 4 yılda 114 maça çıktı ve 28 gol attı.

Porto'daki performansı sonrası 2008'de İtalyan devi Inter Milan kulübüne transfer oldu. Bu transfer Inter'in o dönemde yeni hocası olan Mourinho'nun büyük ısrarı sonucu oldu. 19 maçta 1 gol kaydetti. Inter'de mutlu olamayan Quaresma devre arasıda, Abramovic'in takımı Chelsea'ye kiralandı.

Chelsea'de yarım sezonda 7 maçta forma giyebildi.

2009-2010 sezonunda tekrar Mourinho'nun çalıştırdığı Inter'e döndü ve şu an Inter forması giymektedir.

Quaresma, Cristiano Ronaldo gibi bir fenomenle aynı mevkiide oynamasının verdiği dezavantaja rağmen Portekiz milli takımında 2003 yılından bu yana, 24 maçta görev alıp 3 gol atmıştır. 

Sporting Lizbon'da hocalığını yapan Laszlo Bölöni onun için "The Mustang" yani "Yabani At" lakabını takmıştır. Oyun stili vatandaşı Cristiano Ronaldo'ya benzetilen Quaresma, hızlı ve çabuk bilekleri ve çalımlarıyla futbol severlerin beğenisini kazanmıştır.

2010-2011 sezonu başında 7.3 Milyon Euro bonservis bedeliyle Beşiktaş'a transfer olmuştur.

Tam adı: Ricardo Andrade Quaresma Bernardo
Doğum tarihi: 26 Eylül 1983
Doğum yeri: Lizbon, Portekiz
Boyu: 1.73 m
Mevkii: Orta Saha, Sağ/Sol Kanat

Profesyonel Kulüp Kariyeri
2001-2003 Sporting Lizbon 62 maç 8 gol
2003-2004 Barcelona 26 maç 1 gol
2004-2008 Porto 112 maç 24 gol
2008- Inter Milan 19 maç 1 gol
2009 -> Chelsea(Kira) 4 maç 
2009-2010 Inter
2010- Beşiktaş
Portekiz Milli Takımı Kariyeri
2003-2010 Portekiz 24 maç 3 gol

Beşiktaş'lı Eneramo...





Brezilya'nın, Internacional takımında forma giyen Fabricio'dan sonra Beşiktaş için bu kez de Braga'da oynayan Elderson yazıldı. Portekiz basını, Nijeryalı oyuncu için Beşiktaş ile Norwich'in kapıştığını iddia etti. Alman basını ise Stuttgart'ın da istediği Elderson için Braga'nın 2.5 milyon euro bonservis bedeli istediğini, Beşiktaş'ın bu rakamı verebileceğini vurguladı. Transferin bitebileceği ifade ediliyor.

Teknik Direktör Slaven Bilic...



Slaven Bilic 44 yaşındaki deneyimli teknik adam, eski bir savunma oyuncusudur. Hajduk Split, Everton, Karlsruhe, West Ham United gibi takımlarda forma giydi. Futbolu bıraktıktan sonra Hajduk Split ve Hırvatistan'ı çalıştırdı. Hırvatistan'a oynattığı pozitif futbolla ve sempatik tavırlarıyla dikkat çekti. 2012 yılında başına geçtiğiLokomotiv Moskova'da işler iyi gitmedi, bu ay başında ayrıldı.

30 Mayıs 2013 Perşembe

Mehmet Özdilek(Şifo Mehmet) Golleri...


Mehmet Özdilek(Şifo Mehmet)'in Hayatı...



Mehmet Özdilek, 1 Nisan 1966'da Samsun'da doğdu. Futbola Samsun Ladikspor'da başladı. Amatör olarak burada oynarken 2. lig takımı Kahramanmaraş Spor Kulübü'ne transfer oldu. Takıma girdiği sezon, Kahramanmaraş Spor'un 1. lige çıkmasında büyük emeği geçti.
Kahramanmaraş Spor'da oynadığı dönem oyun stili ile büyük takımların dikkatini çekti ve 1988 yılında Beşiktaş Jimnastik Kulübü'ne transfer oldu. Beşiktaş'da 13 sezon boyunca forma giyen futbolcu, 9 numaralı formasıyla takımın değişmez futbolcularından biri oldu. Dönemin Belçikalı yıldız futbolcusu Enzo Scifo'ya benzetilmesi nedeniye antrenörü tarafından kendisine "Şifo Mehmet" lakabı takıldı.
Teknik direktör John Toshack döneminde yaşadığı sürtüşmeden dolayı kısa bir dönem ilk 11'in içinde yer alamadı. Başarılı bir orta saha oyuncusu olan Şifo Mehmet, 1.69 cm'lik boyuna rağmen kafa gollarinin unutulmaz futbolcusu oldu. Mehmet Özdilek, oynadığı 387 lig maçında toplam 130 gol kaydederek tüm zamanlarda Türkiye Birinci Ligi'nde en çok gol atan orta saha futbolcusu ünvanını aldı.
4 lig, 4 kupa, 4 Cumhurbaşlanlığı, 1 Başbakanlık ve 5 TSYD Kupası Şampiyonluğu yaşadı ve 38 kez milli forma giydi. 1990-1997 yılları arasında 31 kez yer aldığı milli takımda hiç golü bulunmamaktadır. 4 Ağustos 2001'de Beşiktaş'ın AC Milan ile yaptığı jübilesi ile aktif spor yaşamına son verdi. BJK İnönü Stadı'ndaki bu maçta Beşiktaş'ın Milan'ı yenmesi ile Türk futbol tarihinin en görkemli jübilelerinden biri yaşandı.
Centilmenliği ile tanınan Şifo Mehmet'in spor hayatı boyunca sadece bir kez kırmızı kart görmüş olması ve Türk Eğitim Gönüllüleri'ne yaptığı unutulmaz bağış ile birçok futbolcuya örnek oldu. Aktif spor yaşamına son verdikten sonra İngiltere'de bir yıl antrenörlük yaptı. Malatyaspor'da kısa bir süre teknik antrenörlük yaptıktan sonra 2005 yılında Fatih Terim'in yardımcısı olarak Milli Takım antrenörlüğüne başladı. 16 Kasım 2005'de İsviçre milli takımı ile oynanan Dünya Kupası eleme maçı sonrasında İsviçreli bir futbolcuya çelme attığı iddiası üzerine görevi bıraktı.

Sergen Yalçın'ın En İyi 10 Golü...


Sergen Yalçın'ın Hayatı


Ali Rıza Sergen Yalçın 10 Mayıs, 1972 İstanbul doğumlu eski Türk futbolcu ve futbol yorumcusu. Dört büyüklerin formalarını giymiş tek futbolcu.

Futbolcu Kariyeri 
Sergen Yalçın, futbola Beşiktaş’ın alt yapısında başladı. Burada Serpil Hamdi Tüzün’ün Türk futboluna kazandırdığı isimlerden biri oldu. Gordon Milne döneminde Beşiktaş A Takımı’na yükseldi. Üstün futbol yeteneği ile dünya spor otoritelerinin deyimiyle Türk futbol tarihinin gelmiş geçmiş en teknik futbolcusudur. Kullandığı serbest vuruşlar ve attığı gollerle isminden çokca söz ettirdi. 1991-1996 yılları arasında çok başarılı bir performans sergiyelen Sergen, bu performansı ile 1996 yılında Aykut Kocaman, Oğuz Çetin flaş transferi ile dikkat çeken İstanbulspor'a transfer oldu. 2 sezon İstanbulspor'da forma giydikten sonra Fadıl Akgündüz tarafından siirt Jet-Pa Spor'a tranfer oldu.Siirt Jet-Pa Spor'da hiç forma giymeyen Sergen, Fadıl Akgündüz tarafından sırasıyla, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor, Galatasaray kulüplerinde kiralık olarak forma giydi. 

2002/2003 sezonunda Beşiktaş’a döndü ve Beşiktaş'ın 100. yılındaki şampiyonluğunun baş mimarlarından biri oldu. İstikrarsız geçen sezonlara ve uzun süren sakatlıklara rağmen 100 gol barajını aşan ender orta saha oyuncularından biri oldu. Özellikle...

Unutulmaz İlhan Mansız...


İlhan Mansız'ın Hayatı...



Doğum tarihi 10 Ağustos 1975
Doğum yeri Almanya
Mesleği Futbolcu
İlhan Mansız 10 Ağustos 1975 tarihinde Almanya'da doğdu. 2005/2006 sezonuna Ankaragücü'nde başlamıştır. Ancak Almanya'da geçirdiği trafik kazası ile sezonu kapamıştır.
Futbol Hayatı 
Almanya'da doğan ve annesi terzi, babası fabrika işçisi olan İlhan Mansız, 9 yaşındayken annesi kardeşi ve ablası ile birlikte ailesinin memleketi olan Eskişehir'e döndü. 4 yılını Eskişehir'de geçirdi ve ailesin Almanya'da kalması sebebiyle geri döndü. Bu dönüşle birlikte futbol hayatı da orada başladı.Ayrıca kardeşi erman Mansız da köln takımının genç takımında oynamaktadır.belki de geleceğin İlhan Mansız'ı O olacaktır.
Kariyeri 
SV Lenzfried, Kempten ve Augsburg takımlarında oynadığı futbol ve attığı gollerle dikkat çekti. Augsburg takımıyla Almanya Gençler Şampiyonluğu yaşayan İlhan, bir sene sonra ülkenin köklü takımlarından FC Köln'e transfer oldu. 19 yaşında yaptığı bu transferle futboldan ilk defa para kazandı.

Bundan sonraki dönemde ise ailesinin baskısıyla, Türkiye'deki futbol macerası başladı. İki senelik sözleşme ile Gençlerbirliği'ne transfer oldu. Ancak uyumsuzluk ve başarısızlık sebebiyle 6 ay sonra Almanya'ya döndü. Münih Türkgücü'nde amatör olarak futbola devam ederken parasal sorunsal nedeniyle tekrar Türkiye'ye dönemye karar verdi. İkinci Türkiye seferine İkinci Lig takımlarından Kuşadasıspor'da başladı.

Daha önceki Türkiye deneyiminde yaşadığı uyum sorunu Kuşadası'nda yine baş gösterdi. Kuşadası'ndan Samsunspor'a transferinden sonra futbolu bırakarak, yarım bıraktığı FOS Kempten Ekonomi Bölümü'ne devam etmeyi düşündü. Fakat son anda verdiği kararla Samsun'da kaldı.

Samsun'da 3 sezon boyunca son derece başarılı bir performans gösterdi ve olaylı bir şekilde takım arkadaşı Tümer Metin'le beraber Beşiktaş'a transfer oldu. Beşiktaş'ta ilk sezonu olan 2001/2002 sezonunda başarılı performansını sürdürdü ve attığı 21 golle gol krallığına ulaştı. Bu sayede Milli Takım'a kadar yükseldi.

Türk Milli Takımı'nın dünya üçüncüsü olarak tarihe geçtiği 2002 Dünya Kupası'nda üç gol attı. Ancak bu goller içinde çeyrek final maçında Senegal'e uzatmada attığı altın gol hayatının en önemli golü oldu. Bu sayede tüm dünyada tanınır hale geldi.

Dünya kupası sonrası uzun süren sakatlıklar serisi başladı ve bir sonraki sezon olan 2002/2003 sezonunda uzun süre Beşiktaş'ta kadroya giremedi. Ancak sezon ilerledikçe düzeldi ve lig şampiyonluğunda büyük rol aldı.

2003/2004 sezonuna da son derece başarılı bir başlangıç yapan İlhan Mansız, kulübünün ekonomik sıkıntıları sonucu devre arası Japon takımı Vissel Kobe'ye transfer oldu. Ancak Japonya'da da kısa sürede sakatlandı ve forma giyemedi ve sözleşmesi iptal edildi.

Daha sonra Almanya'ya döndü ve kısa süren Hertha Berlin ile anlaşması yine sakatlığı nedeniyle iptal edildi. 2005/2006 sezonunda sakatlığı geçti ve sezon başında Ankaragücü'ne transfer oldu. 11. hafta itibariyle 9 maçta 4 golü bulunmaktadır...

2006/2007 sezonu başında futbolu bıraktığını açıkladı.

Efsane Feyyaz Uçar...


Feyyaz Uçar'ın Hayatı...

       

    Türk futbol tarihinin unutulmaz golcülerinden biri olan Feyyaz Uçar, 27 Ekim 1963’te İstanbul’da doğdu. Futbola Avcılar Kulübü’nde başladıktan kısa bir süre sonra Beşiktaş Genç Takımı’na geldi. Serpil Hamdi Tüzün yönetimindeki genç takımın en iyilerinden biri olarak sivrilen Feyyaz’ın, A Takım’a geçişi de çabuk oldu. Şeref Stadı’nın tozlu sahasında golün her türlüsünü atan genç yıldız, 1982-83 sezonunda A Takım kadrosuna girdi. Attığı gollerle “Bay Gol” lakabını aldı. “Metin-Ali-Feyyaz” üçlüsünün en skorer ismiydi. 16 sezonda 320 lig maçında 170 golle, Beşiktaş’ın Türkiye Ligi’ndeki en büyük golcüsü oldu. Feyyaz Uçar, büyük maçların büyük golcüsüydü. Derbilere damgasını vuran ünlü forvet, Galatasaray’a 18, Fenerbahçe’ye 16 gol atarak Hakkı Yeten ve Şeref Görkey’in ardından yetişen en büyük golcü olduğunu kanıtladı. Ayrıca Türkiye Kupası’nda kaydettiği 17 golle tüm zamanlarda bu kupada en çok gol atan Beşiktaşlı unvanını da elde etti. 4 Lig, 3 Kupa, 4 Cumhurbaşkanlığı, 1 Başbakanlık, 6 TSYD Kupası şampiyonluğu yaşayan Feyyaz Uçar, 25 kez A, 3 kez Ümit ve 2 kez Genç Milli Takım formasını giydi. 1994-95 sezonunun başında Yönetim ile yaşadığı bir anlaşmazlık sonucu, Beşiktaş ile ilişkisi kesildi, Fenerbahçe’ye transfer oldu. Sarı-Lacivertli takımda bir yılı aşkın bir süre futbol oynadıktan sonra Kuşadası ve Antalyaspor’da da forma giyen ünlü yıldız, 1997’de futbolculuk yaşamını noktaladı. O, hep Beşiktaşlı Feyyaz olarak kaldı. Futbolu bıraktıktan sonra teknik adamlık yolunu seçen Feyyaz, Rıza Çalımbay’la birlikte önce Göztepe, ardından Denizlispor’da çalıştı. Feyyaz Uçar, 2002-2003 sezonu başında Lucescu’nun yardımcılığını üstlendi ve 100. yılımızdaki şampiyonluğumuzda büyük pay sahibi oldu.

Hakkı Yeten Fotoğrafları...








Hakkı Yeten'in Hayatı...


Hayatı
1yaşında iken ailesi İstanbul'da Beşiktaş semtine yerleşti. Babası Binbaşı Mahmut Nedim Bey 1914'de I. Dünya Savaşı'nda şehit düşünce o da asker olmaya karar verdi. 5 kardeşiyle birlikte yaşam savaşı veren Hakkı Yeten askeri okula yazıldı. Bu dönemde Beşiktaş Muradiye semtinde futbola başladı. Maltepe, Halıcıoğlu ve Kuleli askeri takımlarında oynadı. Beşiktaş Futbol Şubesi’nin kurucusu Şeref Bey tarafından Siyah-Beyazlı renklere kazandırıldı. Bu arada askerlik mesleğini bırakarak 1937 yılında Hukuk Fakültesi'ni bitirdi ve avukat oldu.
Futbol Kariyeri 
Karagümrük'de oynadığı dönemde; Bozkurt Kulübü, Karagümrükle bir maç almıştı. Bozkurt takımı devrin kuvvetli kulüplerinin futbolcularıyla takviye edilmişti. Rakip kaleyi zamanın meşhur kalecilerinden; Harbiyeli Paşa Sırrı koruyordu. Maç Halıcıoğlu Sahası'nda yapılacaktı. Maç günü takımlar karşılıklı dizildiği zaman, Baba Hakkı 'nın olmadığı farkedildi. Maç başladıktan az sonra Hakkı Yeten,Balat istikametinden gelen bir sandal içinde göründü. Taraftarlar oyunu bırakmış sevinçle ona doğru koşmaya başladı. Maça geç kaldığını anlamış olacak ki; sandalda soyunuyordu. O sahile çıktı, idareciler da takım kaptanı Sebahattine geldiğini haber verdi. Fakat Kaptan Hakkı 'nın geç kalmasına kızarak oyuna sokmadı. Maçın ikinci yarısında Hakkı'nın oynaması için İdareciler, Sabahattin'i ikna ettiler. Kaptan da verdiği cezayı yeterli görerek Hakkı Yeten 'i oyuna dahil etti. O gün yarım devre oynayan Hakkı Yeten, Bozkurt takımına 6 gol attı.
1931 yılında Hakkı Karagümrük'te oynarken Şeref BeyFenerbahçeliZeki Rıza Sporel'den daha atik davranarak Beşiktaş'a maletti. 17 yıl boyunca Beşiktaş formasını giydi ve bu dönemde takım kaptanlığı yaptı.
Beşiktaş forvetinde özellikle sağ açık olarak yer aldı. Otoriter ve teknik oyunculuğuyla kısa sürede kaptan oldu. Özellikle disipline verdiği önem nedeniyle kısa süre içinde “Baba” lakabını aldı. Saha dışında da tam bir beyefendi olan Hakkı Yeten, güçlü yapısıyla rakip oyuncularla ikili mücadelelerde kollarını açar ve karşı takım oyuncusu önüne geçemezdi. Askerliği yüzünden Ankara Demirspor'da oynadığı 1 sezon hariç hep Beşiktaş'ta oynadı.
Beşiktaş formasıyla gol kralı da oldu. İngilizArsenal'den teklif aldığı ancak kabul etmediği söylenir. Oynadığı 439 maçta 382 gol kaydederek Beşiktaş 'ın en golcü futbolcusu olmuştur. Derbilerde de en çok gol atan futbolculardandır. Hem Fenerbahçe'ye hem Galatasaray'a 30 gol atarak çok zor kırılacak bir rekora sahiptir.
1948 yılında (38 Yaşında) bir maçta taraftarın onu ıslıklamasından sonra
"Bu formayı bana taraftar giydirdi. Şimdi onlar isteyince de çıkarırım"”
diyerek futbolu o maçta bırakmıştır.
Otoriter yapısı ve takım üzerindeki ağırlığı üzerine anlatılanlar gerçekten bugünkü profesyonel futbolda zor inanılacak olaylardır. Bu anılara örnek olarak; kırmızı kart gören futbolcunun önce Baba Hakkı 'ya dönerek, "Çıkayım mı?" diye sorması ve o "Evet" deyince çıkması veya Harp Okulu ile Ankara'da oynanan ve ilk yarısı 3-0 yenik kapanan maçın devre arasında soyunma odasında
"Dönüş biletleriniz yırtarım, yürüyerek İstanbul'a dönersiniz"”
tehditi sonucu maçın ikinci yarısında Beşiktaş'ın 6 gol atarak maçı 6-3 kazanması verilebilir.
Ne kadar amatör ruha sahip olduğuna ve sportmenliğine örnek olarak anlatılan başka bir olay ise şu şekildedir. Fenerbahçe ile Şeref Stadı'nın çamurlu ortamında oynanan maçta Beşiktaş 2 farklı skorla önde gitmektedir. Maçın ortasında Beşiktaş atakları ardarda devam ederken orta sahada Fenerbahçekaptanının yanına gelen Hakkı Yeten şöyle der:
"Arkadaşlarına söyle biraz maça asılsınlar bu maçın zevki böyle çıkmaz."”


Başarıları Takım 








Milli Takım Kariyeri 
II. Dünya Savaşı nedeniyle Türkiye A Milli Takım çok az sayıda maç yaptığından Hakkı Yeten de yalnızca 3 kez ay-yıldızlı formayı giyebildi. 27 Eylül1931’de Bulgaristan’a 5-1 yenildiğimiz maçta tek golümüzü Baba Hakkı atmıştı.

Teknik Direktörlük Kariyeri iki defa, 1948-1949 ve 1950-1951 yılları arasında Beşiktaş teknik direktörlüğü yapmıştır.


Başkanlık Kariyeri Futbol Federasyonu'nda asbaşkanlık görevi de yapan Yeten, 3 kez BeşiktaşBaşkanlığı yapmıştır. Yönetimde olmasa da her zaman takım içinde söz sahibi olan Hakkı Yeten sert ve otoriter tutumunun ve hem kendi takımındaki hem de rakip takımdaki futbolculardaki ona karşı duyulan saygı nedeniyle Baba Hakkı unvaniyla anılmıştır.

bu gün HAKKI YETEN'in ölümünün 20. yıl dönümü saygıyla ve rahmetle anıyoruz.